Okyanusta bir damla olma gayreti...

Bu yazıyı Afrika , Uganda'dan dönüş yolunda uçakta yazıyorum. Hemen tüm yaşadıklarımızın etkisindeyken, unutmadan taze iken yazmak, aktarmak istedim sizlere.
Afrika, Uganda'ya 2.defa gelişim ve belki nasipte varsa, daha bir çok defalar gelirim, çok da gelmek isterim. Özellikle bu gelişimizde iki defa ziyaret ederek, umut verdiğimiz, umut olduğumuz 400 çocuk ve 30 öğretmeni yeniden ziyaret etmek, benim de içim de uzunca bir süre sönen ve bir türlü tam anlamıyla yanmayan, kalbimdeki ışığın yeniden yanmasına sebep oldu. Ilk olarak 2020 de geldiğimde kendime bir söz vermiştim "oradaki kadın ve çocuklara mutlaka bir şey yapacağım" diyerek verdiğim sözü gerçekleştirmenin mutluluğu ve burada gördüklerimizin, yaşadıklarımızın üzerine hızlıca gelişen güzel projeler , yeni amaçlar için verilen sözlerin ve belki de onlar için mücadeleye devam etme bilinci, mutluluğu iliklerime kadar hissederek dönmemin nedeni. Son zamanlarda hiç bir şeyin beni böyle mutlu etmediğini düşününce , onca yorgunluk, uykusuzluk ve koşturmacaya rağmen dinç bir şekilde alarm kurmadan uyanmak ve hiç bir ağrı, sızı duymamam, burda olmanın , bu insanlara dokunmanın hazzının, beni ne kadar çok mutlu ettiğini bilmek çok ayrı bir duygu. Hayatım da gerek fahrî, gerekse mesleğim gereği çocuk, insan , toplum yararına çalıştım ve halen de çalışmaktayım. Gönüllü çalışmak beni mutlu etse de, oldukca da yordu ve sağlık nedenlerimden dolayı 20 senenin ardından bırakarak minimal aktiflikle devam ettim. Ama burada bir daha kendimi sorguladım ve anladım ki ben insanlara dokunarak daha çok mutlu oluyorum, hastalıklarımı bile unutup, ağrılarımı hissetmiyorum, bir başka etken de elbette o muhteşem havası, güneşi ,sıcaklığıydı.Güneş hep tepemizdeydi, arada yağmur, hatta bolca, sağnak yağmur, ama muhteşem bir iklim, yemyeşil sıcak. Şimdi yeniden tam da burada çok önceleri indirdiğim kendimce fahrî, gönüllülük bayrağını semalara çektim, dalgalanmaya başladı bile.
Hazırım, içim heyecanla dolu, kafamda neler yapabileceğimi kurguluyorum, hatta gezi arkadaşlarımızla beyin fırtınası estirip, hızlıca kurgulayıp, planlar bile yaptık, boş gün ,vakit yok, çok güzel bir amacımız var. Uganda cennet gibi bir ülke, lakin bu ülkede cehennemi yaşayan insanlar var, bunu görmek de ayrıca acı.
Bizlerin onlara göre bini değil ,milyonu, milyarı değil trilyonları var, bunu para olarak anlamayın. Fakirliğin dibini yaşıyorlar, görmeden anlamak mümkün değildir sanırım, ama o yoklukta mutlu da olabiliyorlar, yüzleri minicik bir şey ile gülüyor. Buraya gelirken kıymetli eşim, yoldaşım ve güzel insan, güzel dost Ayselim, 20 yıllık komşum, arkadaşım, iyi ve kötü gün insanı , değeli arkadaşım Müzeyyen ile, 4 kişi geldik. Amaç özellikle Ramazan ayında burada ki insanlarla manevîyatı yaşamak ve insanlara yardım ulaştırmaktı. Okyanusta bir damla olma gayreti ile yola çıktık ve bizler çevremizde ki onlarca arkadaşın destekleri , Kültürlerarası Aileler Birliği Derneği üyeleri, kocaman, güzel yürekli Dila Balman'ın ve öğretmeni bayan Luthmann In destekleri ile Goethe Gymnasium öğrencilerinin eşya bağışları ile burada o insanlara tebessüm, sevinç, mutluluk olduk. Vesile olmak çok daha ayrı bir mutluluk. Derneğimiz kadınları 8 mart Dünya kadınlar gününe hitaben kadınlara dikiş kursu açılması ve öğrendiklerini hayata geçirmeleri için 8 adet dikiş makinesi bağışladı, kadınlarımıza sonsuz teşekkürler.
THY Hamburg bölge müdürü yükümüzü artırarak destek oldu, biletlerimizde ve tüm iletişimlerde aracı olan Nur Reisen Cansel Hiçkorkmaz 'a teşekkür ederiz. Genç yaşta hayatını kaybeden Biçim ailesi oğulları ruhuna su kuyusu açtırdı, biz de Iganga yakınlarında 1000 kişilik köyde, bizzat açılışını yaptık, Allah razı olsun, Allah oğullarının mekanını cennet eylesin. Oradaki insanların ve çocukların bizleri bayram havasında müziklerle, danslarla, sevinç çığlıkları ile karşılaması sadece yaşanarak hissedilecek bir duygu.
Yine aynı köyde eşya ve kadınlara nakit para yardımında bulunduk. Ağaç dikimi yaptık, meyvelerinden yararlansınlar diye. Müzikler, danslar , sevinç çığlıkları birbirine karıştı. Okulları, yetimhaneleri, köyleri , ziyaret ettik.
Yol üzerinde köylü kadın, işci kadınlar, kim denk geldiyse bazen hediye ,çoğunlukla nakdî yardım da bulunduk. Çocuklara şeker, oyuncak dağıttık. Ve o kadar bereketliydi ki sanki eşya da para da artıyordu. Hele Ayselim yolda kadın gördümü şoförümüz Musa'ya, stop Musa Musa, diyerek fırlıyordu , elinde zarflarla, sen verme , ben vereyim diyerek. Kuran-Kerim , Bakara Suresi, 148.Ayette "Her milletin yöneldiği bir kıblesi vardır. Siz hep hayırlı işler yapmada birbirinizle yarışın! Nerede olursanız olun, Allah hepinizi huzurunda bir araya getirecektir. Çünkü Allah’ın her şeye gücü yeter." Diyor, tam da burda , bu ayeti bu kadar güzel yaşayıp, yaşatmak çok güzeldi. Bize verilen hayırları elden ulaştırmanın, emanetleri güzel yerlere ulaştırmanın verdiği iç huzuru çok ayrı bir duygu, şükürler olsun. Nisa Suresi 85.Ayette "Kim (İslam’a ve insanlığa yararlı) iyi bir işe (haklı ve hayırlı bir kişiye) aracılık ederse, onun da o işten bir sevabı ve nasibi vardır." diyor, Rabbim bizleri de vesile olduğumuz için sevap kazanan kullarından eylesin. Bütün hayırseverlere sonsuz teşekkürler. ALLAH KABUL ETSIN.
Bizi derinden sardan Kampala daki 3 ile 16 yaş arası 400 çocuğun ve lağım suyunun yanı başından aktığı 500 çocuğun yaşadığı, eğitim gördüğü iki yetimhane ziyareti oldu. O kadar ilkel şartlarda ,hijyen olmadan yaşayan çocuklar, 3 katlı ranzada dipdibe 9-10 çocuğun, bir yatakta 3 çocuğun yattığı yataklar. Kapısız, penceresiz sınıflar, sınıftaki tahta masa ve sıralar, kullanılmayacak durumdaki tuvalet ve duşlar, doğru düzgün mutfağın olmadığı ,yemeklerin dışarda pişirildiği ,yoğun yağıştan toprak kaymasından aşınmalar ve engebeli bir alan, saymakla bitmeyecek detaylar... O nedenle götürdüğümüz eşyaları 400 kişilik yetimhane tüm çocuklara tek tek dağıttık ve mutlulukları hepbirlikte paylaştık. Ilk gidişimizle Müzeyyen'in göz yaşlarına hakim olamaması, Ayselin gözlerinin dolu dolu göz yaşlarıyla dolması ve ağlamamak için kendini zorlaması, o kadar vahim bir durum, kendi aramızda hızlıca bu yetimhaneyi sahiplenerek , ne yapabiliriz derdine düşmemiz, planlar yapmamız, hayal kurmamız, sanki düşüncelerimiz gerçekleşmişcesine heyecan duymamız, bizleri yepyeni bir proje için harekete geçirdi.
Dört senedir bizlerin yardımlarını oradaki kardeşlerimize ulaşıran ortak çalışmalar yürüttüğümüz Uganda'da aktif çalışan Ngali Development Foundation Derneği temsilcileri ile görüşerek düşüncelerimizi paylaştık ve 2 gün içerisinde ön çalışmaları gerçekleştirdiler.Inşaat Mühendisi Ahmet bey ile görüşmemiz dahilinde orayı yeniden elden geçirip, mevcut olan tadilat yapılacak yerlerin nasıl yapılacağını, yeni ek bina ile yatakhanelerin ve alanın genişletileceğini anlattı.Projelerin detaylarını çizip gönderecek olması bizleri fazlasıyla sevindirdi.
Oradaki çocuklara yaşanılabilir bir okul, yetimhane yapma çabası ile kendi kişisel bağışlarımızla ilk başlangıcı yaptık, ilk tuğlayı koyduk. Ümit ediyoruz ki çevremizdeki bir çok insan da belki bir tuğla, bir fayans , bir yatak, bir yastık , bir nevresim, bir lavabo, bir çeşme vs.ile destek olacaktır. Damlaya damlaya göl olur diyoruz ,herkes kendi gönlünden ne koparsa verse, ne kadar güzel olur, orada ki çocuklara bize göre çok sıradan, onlara göre lüks bir yaşam alanı, yuva olur. Çünkü onların hiç bir şeyi yok ve en üzücü olanı da 16 yaşından sonra sokaklardalar, amaç SÜRDÜRÜLEBILIRLIK ve onları orda kaldıkları sürede el becerileri eğitimi de vermek, çıktıklarında hayatta kalabilmelerini desteklemek.
Bir kere verip gitmekle olmuyor, herkesi kurtaramayız onu da biliyoruz, ama bir yerden başlamalıyız ve burda 400 çocuğa adım adım her zaman destek olursak bir hayatın kurtulmasına yardımcı oluruz. Yapı projemiz bitince, eğitime destek olmak için herkes bir yetimi destekleyebilir.En fazla
18,-€ bir aylık masrafı , dört kahve parası. Bir çocuğun masrafını 3-4 kişi de paylaşabilir, olanak çok , yeter ki biz isteyelim. Ama önce YETIMHANE YAPISINA el atmalıyız devamı gelecek inşallah. Bu mübarek günlerde bizler oradaki kadınlara 8 Dikiş Makinası ulaştırdık. 4500 kisiye iftar yemegi verdik. 20 tane kurban ve adak kesildi, etleri yetimhanedeki ve okuldaki çocuklara iftarda ikram edildi. Toplamda 1500 KADIN , YETIM ve AILEYE MADDI YARDIM da bulunduk. 100 e yakın aileye erzak gıda yardımında bulunduk.
Yetimhane ve bir köyde oyuncak, kıyafet dağıttık. Bir köyde su kuyusu açtık. Bizlerin yardımlarını ulaştırmamızı sağlayan, Uganda' daki tüm planlamayı yapan yerel Ngali Development Foundation Derneği yönetimine, çalışanlarına , güleryüz, ilgi, alâka için sonsuz teşekkürler, onlar olmasa bu kadar insana ulaşamaz bu organizasyonu bu kadar kolay planlayamazdık. Herşeye hazırlıklı gittik, yokluk ve açlığa, bizi neyin beklediğini, önce ki deneyimimden biliyordum, hatta bir çanta dolusu kuru gıda, hazır çorba vs.götürdük,ama Allah bizi çok güzel mükafatlandırdı. Tabiri caizse Sultanlar gibi ağırlandık, dernek çalışanları, eşlerine emeklerinden,misafirperverliklerinden dolayı sonsuz teşekkürler. Dünya küçük boşuna denilmemiş, gezi kapsamında Uganda Büyükelçimiz Fatih Ak beyi ziyarette bulunduk, kendisi eski Hamburg Baṣkonsolosumuzdu ve kıymetli zamanlarını ayırdıkları için teşekkür ediyoruz, kendileri ile Hamburg'daki o zamanları da yâd ettik ve Hamburg'daki dostlarına selamlarını gönderdi. Elbette onca yolu gitmişken oradaki muhteşem doğa güzellikleri de görmek için iki günümüzü ayırdık.
Murchison Şelalesini ve Safari Parkını, Ekvator çizgisini , Viktorya gölü, Nil nehri kaynağını da gezip ,görmek çok güzeldi. Bereketli toprakları, havası, iklimi, doğal güzellikleri ile Afrika'nın incisi diye anılan Uganda görülmeye değer bir ülke. Yardımları ile bu mübarek ayda oradaki insanlara dokunan bütün arkadaşlardan Allah razı olsun ALLAH KABUL ETSIN INSALLAH ❤️

Kommentare

Beliebte Posts aus diesem Blog

Gurbet de dünyaya merhaba diyen, gurbetçi çocuğu iken yeniden ...

Beni bilen iyi bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir ! Hz.Mevlana

IYILIĞİN TÜM DÜNYAYI KUŞATMASI DİLEĞİYLE ❤️