Bir yer düşünün mavi, mavinin bir çok tonu olsun...
Bir yer düşünün yeşil, yemyeşil olsun...
Bir yer düşünün aydınlık olsun, güneşin tüm ışığını, sıcağını yansıttığı bir yer...
Bir yer düşünün, sizi mutlu edecek bir yer...
Ve biz bu defa tüm aile kadrosuyla, seyahatlerden, yeni yerler görmekten mutlu olan biz, çıktık yollara...
Büyük oğlum pek isteksiz de olsa," onca saat otobüsle yol çekeceğiz, üf püf " diyerek, kızımında biraz ikna etmesiyle, 28 eylül akşamı düştük yollara, diyeceğim de bizim hareket saati 4 ,5 saat gecikince akşam saati oldu gece yarısı, kızım eve geri dönme düşünceleri içindeyken, nihayetinde hareket ettik.
Ama beklerken soğuğuda yedik,üşüdük, yolda ısınır uyuruz dedik demesine de, lakin bir türlü ısınmayan, konforu uzun yol için oldukça eksik olan otobüs, bizi daha da üşütse de yarı uyur, uyumaz sabahı ettik .
Açtık gözlerimizi daha yolu yarılamamışız bile,"ya gitmiyor mu bu otobüs?" diye serdenişte de bulunsak ? Yapacak bir şey yok!
Çocuklar vardıklarında denize yada havuza girme hayalleri kurarken 29 Ekim gecesi otele anca ulaştık,saatini hiç söylemeyeyim, varın siz hesap edin!!!
Sağ salim geldik ya, şükür, en önemlisi ve bir de tüm yolcuların farklı yaş gruplarından çocuk, genç, yetişkin hepsinin müthiş bir sabırlılıkla olgunlukla ortamı yumaşak tutabilmek adına verdikleri çabaydı.
"Yola çıktık bir kere anın ve ortamın tadını çıkartmak gerek "diyen harika insanlarla 5 gün geçirmek güzeldi.
Ben ve eşim, Ayşe,Mehtap ve Suna ile bol espirili, kahkahalı,keyifli zaman geçirdim,hafızamda hep yer edecek olan bir gezi.Oğullarım ve kızım yeni arkadaşlar,ablalar edindi ve şehir turlarında, serbest zamanda kafa kafaya verip hepbirlikte gezdiler.
Sonbahar tatilini dinlenme ve kültürle birleştirerek geçirmek için Italyanın Toscana bölgesindeydik.
Otelimiz Mazzanta sahil kasabasındaydı, gezecek olduğumuz Siena, Florensa ve Pisa ya yakın küçücük şirin ve sonbaharda oldukça boşalmış bir sahil kasabası.
He bu arada rehberimizi yol üzeri Cenova(Genau) dan aldık kendisi henüz çok genç Türkiye'den Cenovaya Gemi Mühendisliği okumaya gelmiş biriydi,tabii biz sevindik bütün sorularımıza cevap alabileceğiz diye, ama kendisinin rehberlik tecrübesinin yetersiz olduğunu görünce sorularımızı da kendimiz araştırırız diyerek, tarafından
anlatılanları dinlemekle yetindik.
Ilk gezimiz Siena'yaydı ve yol üzerindeki San Gimignano'ya uğrayıp 2 saatlik hızlı bir tur ve ünlü dondurmacısından dondurmalarımızı yiyip,seyir tepesinden bağları ve doğayı seyredip, bir de dilek kuyusundan önce sağlık dileyip ayrıldık.
Siena'ya doğru yol boyu Toscana Bölgesinin ünlü bağlarını ve arada şarapların satışa sunulduğu mahzenleri de görerek Sienaya ulaştık.
Tabii yol boyu gırgır, şamata, kahkahalar herkes mutlu ve güneş eşsiz güzelliğiyle içimizi ısıtıyor, bize gülümsüyor, 28 derece aydınlık bir gün de bize eşlik edince mutlu olmamak mümkün mü?
Öğlen saatlerinde Siena'daydık.
Siena şehir merkezi Unesco Dünya Kültür Mirasları listesinde, (Piazza del Campo) Siena Meydanı, Belediye Binası ve şehri kuşbakışı izleyebileceğiniz bir kule, (Fonte Gaia)sevinç çeşmesi, biraz ilerleyince Siena Katedralini görmeniz mümkün.Bizler meydanda şarkılar söyleyerek senede 2 defa düzenlenen geleneksel at koşusuna davette bulunan büyük bir grupun gösterisine de tanık olduk.
Italya'da cafe, restoranlarda oturarak yediğinizde ekstra masa ücreti alınıyor.
Grubu bekletmemek için hızlıca buluşma noktasına döndük ve günün geri kalanını deniz kenarında ve havuzda geçirmek için Mazzantaya doğru hareket ettik.
Güneş batmaya yakındı vardığımızda ama biz hemen hazırlanıp sahile çıktık, hele çocuklar sevinçle mayoları giyen havuza atladı.
Florensa'da yine eski şehir denilen bölgeden meydandan başlayarak Katedralları, ve Cennetin Kapısı olarak betimlenen altın kaplama Kapının bulunduğu Baptisterium Kilisesini,Kadınlar Meydanı,Sanat Müzesi ,Michelangelo Meydanı,Veccio Sarayı,Vasari Koridoru denilen köprü üzerinde küçük dükkanların olduğu sokağı gezip gördükten sonra öğlen yemeği için rehberin organize ettiği restoranta grupla gittik, belkide yediğim en pahalı etti ama lezzeti güzeldi, size de öneririm lakin aynı menüyü çok daha ucuza başka restorantlarda yemeniz mümkün,sonradan gezerken restorantların dışarıda duran reklam tabelalarında gördük.Gezmeye giden üçün beşin hesabını yapmaz, ama geziye ayırdığı bütçesini de aşmamaya gayret eder, o nedenle turist olarak kazıklanmak istemez.
Benim seyahatten sonra bir başka tutkum da antika ve gittiğim yerlerde 2.el pazarları yani bit pazarlarınıda gezmeyi seviyorum,Florensada da olduğunu okuduğum bir internet sayfasından öğrenince adresini almıştım ve biz 5 kafadar yemekten sonra doğru pazarın yolunu tuttuk, giderken mağazalara,küçük butiklere göz atmadan geçmedik tabii ki ve hediyelik eşyalarımızı da aldık 1saat sonra pazarı bulduk kapalıydı biraz üzgün döndük geriye, nasipte yokmuş ne yapalım ama yol üzeri bir antikacı dükkanını görünce sevinçle içeriye daldık, bir şey almasakta eskiler yaşanmışlıkları seyretmek bile başka bir haz.
Florensa'nın arka sokaklarında o kadar çok fazla çesitli Cafeler,restorantlar,ayak üstü küçük yerel fırınlar bulmanız mümkün ki hatta beslenme diyeti uygulayanlar glukoz,laktossuz yiyecekleri bulmakta mümkün,siz iyisimi arka ara sokaklarda bir gezindikten sonra ne yiyeceğinize karar verin.
Sonra bir Cafede içimiz ısınsın diye sıcak bir şeyler içtik,ardından vitrininde çok güzel toscana kurabiyelerini sergileyen bir fırından kurabiyeler aldık ,herbiri ayrı lezzette kurabiyeler.
Biraz daha dolaşıp kendimize deri çantalar alarak buluşma noktasına döndük ve otelimize geriye döndük.
Son gün Pisa için yollardayız öğlen yola çıkılacak biz de eşimle sabah erkenden kahvaltı sonrası sahilde yürüyüş yaptık,mis gibi havada deniz, orman ve tatilimizin sonlarına yaklaşmıştık.
Akşamdan hazırladığımız valizlerimizi otobüse yerleştirdik ve 12 gibi yola çıktık,13:30 civarı dünyaca ünlü eğik kulenin bulunduğu şehir Pisa'daydık.
Müzeler yada Mucizeler Meydanı diye anılan bir alanda çan kulesi olarak 1173 yılında inşaatına başlanan Pisa Kulesi 3.katın inşaasında eğilmeye başlayınca inşaatı savaşlardan dolayı bir 100 yıl sonra tamamlanmış,lakin eğilmeye devam etmiş 1999 dan 2001 e kadar 10 yıl güçlendirme çalışmaları devam etmiş ve 2001 de yeniden açılmış, kulenin üstüne çıkıp Pisayı kuş bakışı seyretmek mümkün.Bir mühendislik hatasından kaynaklanan eğilme Pisa Kulesini dünyaca ünlü bir Kule haline getirmiş.
Tabii Pisa da ne yapılır ?
Hatrı kalmasın dedik ve biz de bolca fotograf çekildik!
2,5 saatlik gezinin ardından Hamburg 'a doğru 16:00 civarı yola çıktık.
Arada yol için süper marketten alışverişlerimizi yaptık ve 3 Ekim çarşamba günü saat 11:30 da Hamburg a ulaştık.
O gün hiiiiiiç bir şey yapmadan yol yorgunluğumuzu attık ve her zaman her kültür seyahatinden sonra dediğim gibi "bir mutlu yorgunluğun daha sonuna geldik" .
Yola çıktığınız insanlar çok önemli, geçirdiğimiz bu tatil benim hafızamda sadece Toscana tatili olarak değil, aynı zaman da hep hoşgörü, saygı ve neşeli olan grup arkadaşlarımlada hafızamda yerini aldı ve dönüş yolu boyunca düşünerek doğru karar verebilmem için de bu gezi vesile oldu.
Sağlıklı güzel yarınlar dileğiyle...
Sevgiyle hoşca kalın !
Bir yer düşünün yeşil, yemyeşil olsun...
Bir yer düşünün aydınlık olsun, güneşin tüm ışığını, sıcağını yansıttığı bir yer...
Bir yer düşünün, sizi mutlu edecek bir yer...
Ve biz bu defa tüm aile kadrosuyla, seyahatlerden, yeni yerler görmekten mutlu olan biz, çıktık yollara...
Büyük oğlum pek isteksiz de olsa," onca saat otobüsle yol çekeceğiz, üf püf " diyerek, kızımında biraz ikna etmesiyle, 28 eylül akşamı düştük yollara, diyeceğim de bizim hareket saati 4 ,5 saat gecikince akşam saati oldu gece yarısı, kızım eve geri dönme düşünceleri içindeyken, nihayetinde hareket ettik.
Ama beklerken soğuğuda yedik,üşüdük, yolda ısınır uyuruz dedik demesine de, lakin bir türlü ısınmayan, konforu uzun yol için oldukça eksik olan otobüs, bizi daha da üşütse de yarı uyur, uyumaz sabahı ettik .
Açtık gözlerimizi daha yolu yarılamamışız bile,"ya gitmiyor mu bu otobüs?" diye serdenişte de bulunsak ? Yapacak bir şey yok!
Çocuklar vardıklarında denize yada havuza girme hayalleri kurarken 29 Ekim gecesi otele anca ulaştık,saatini hiç söylemeyeyim, varın siz hesap edin!!!
Sağ salim geldik ya, şükür, en önemlisi ve bir de tüm yolcuların farklı yaş gruplarından çocuk, genç, yetişkin hepsinin müthiş bir sabırlılıkla olgunlukla ortamı yumaşak tutabilmek adına verdikleri çabaydı.
"Yola çıktık bir kere anın ve ortamın tadını çıkartmak gerek "diyen harika insanlarla 5 gün geçirmek güzeldi.
Ben ve eşim, Ayşe,Mehtap ve Suna ile bol espirili, kahkahalı,keyifli zaman geçirdim,hafızamda hep yer edecek olan bir gezi.Oğullarım ve kızım yeni arkadaşlar,ablalar edindi ve şehir turlarında, serbest zamanda kafa kafaya verip hepbirlikte gezdiler.
Sonbahar tatilini dinlenme ve kültürle birleştirerek geçirmek için Italyanın Toscana bölgesindeydik.
Otelimiz Mazzanta sahil kasabasındaydı, gezecek olduğumuz Siena, Florensa ve Pisa ya yakın küçücük şirin ve sonbaharda oldukça boşalmış bir sahil kasabası.
He bu arada rehberimizi yol üzeri Cenova(Genau) dan aldık kendisi henüz çok genç Türkiye'den Cenovaya Gemi Mühendisliği okumaya gelmiş biriydi,tabii biz sevindik bütün sorularımıza cevap alabileceğiz diye, ama kendisinin rehberlik tecrübesinin yetersiz olduğunu görünce sorularımızı da kendimiz araştırırız diyerek, tarafından
anlatılanları dinlemekle yetindik.
Ilk gezimiz Siena'yaydı ve yol üzerindeki San Gimignano'ya uğrayıp 2 saatlik hızlı bir tur ve ünlü dondurmacısından dondurmalarımızı yiyip,seyir tepesinden bağları ve doğayı seyredip, bir de dilek kuyusundan önce sağlık dileyip ayrıldık.
14.yy.dan kalan surlar içindeki ortaçağ kasabası halen tarihi özelliğini koruyabilmiş küçük bir kasaba.
Tabii yol boyu gırgır, şamata, kahkahalar herkes mutlu ve güneş eşsiz güzelliğiyle içimizi ısıtıyor, bize gülümsüyor, 28 derece aydınlık bir gün de bize eşlik edince mutlu olmamak mümkün mü?
Öğlen saatlerinde Siena'daydık.
Siena şehir merkezi Unesco Dünya Kültür Mirasları listesinde, (Piazza del Campo) Siena Meydanı, Belediye Binası ve şehri kuşbakışı izleyebileceğiniz bir kule, (Fonte Gaia)sevinç çeşmesi, biraz ilerleyince Siena Katedralini görmeniz mümkün.Bizler meydanda şarkılar söyleyerek senede 2 defa düzenlenen geleneksel at koşusuna davette bulunan büyük bir grupun gösterisine de tanık olduk.
Serbest zaman da öğle yemeyi için eşimle arka ara sokaklara daldık,genelde iyi yerel restorantlara arka ara sokaklarda rastlamanız mümkün olur ve bulduk,önünde kuyruk oluşmuş eski ve otantik bir italyan binasında hizmet sunan restorant,sıraya girdik hemen menüyü aldık ki zaman kaybetmeden sipariş verelim diye 20dk.sonra oturduk ve italyada makarna yada pizza yenir dercesine makarnalarımızı sipariş ettik,kısa sürede geldi lezzetli,uygun fiyata karnımızı doyurduk.
Italya'da cafe, restoranlarda oturarak yediğinizde ekstra masa ücreti alınıyor.
Grubu bekletmemek için hızlıca buluşma noktasına döndük ve günün geri kalanını deniz kenarında ve havuzda geçirmek için Mazzantaya doğru hareket ettik.
Güneş batmaya yakındı vardığımızda ama biz hemen hazırlanıp sahile çıktık, hele çocuklar sevinçle mayoları giyen havuza atladı.
Biz de bir grup bayan denize girdik ve sahilde sohbet eşliğinde güneşin batışını izledik, günün son saatlerini de güzel geçirmenin hazzıyla huzurla...
Sabah erkenden Florensaya hareket ettik,hava biraz yağışlı, olsun bizim keyfimiz yerinde, gerçî otobüs su almış ama, ne yapsak çaresiz, ne anlayan var, ne dinleyen ,hani biz yolcular iyiyiz yine de!Florensa'da yine eski şehir denilen bölgeden meydandan başlayarak Katedralları, ve Cennetin Kapısı olarak betimlenen altın kaplama Kapının bulunduğu Baptisterium Kilisesini,Kadınlar Meydanı,Sanat Müzesi ,Michelangelo Meydanı,Veccio Sarayı,Vasari Koridoru denilen köprü üzerinde küçük dükkanların olduğu sokağı gezip gördükten sonra öğlen yemeği için rehberin organize ettiği restoranta grupla gittik, belkide yediğim en pahalı etti ama lezzeti güzeldi, size de öneririm lakin aynı menüyü çok daha ucuza başka restorantlarda yemeniz mümkün,sonradan gezerken restorantların dışarıda duran reklam tabelalarında gördük.Gezmeye giden üçün beşin hesabını yapmaz, ama geziye ayırdığı bütçesini de aşmamaya gayret eder, o nedenle turist olarak kazıklanmak istemez.
Benim seyahatten sonra bir başka tutkum da antika ve gittiğim yerlerde 2.el pazarları yani bit pazarlarınıda gezmeyi seviyorum,Florensada da olduğunu okuduğum bir internet sayfasından öğrenince adresini almıştım ve biz 5 kafadar yemekten sonra doğru pazarın yolunu tuttuk, giderken mağazalara,küçük butiklere göz atmadan geçmedik tabii ki ve hediyelik eşyalarımızı da aldık 1saat sonra pazarı bulduk kapalıydı biraz üzgün döndük geriye, nasipte yokmuş ne yapalım ama yol üzeri bir antikacı dükkanını görünce sevinçle içeriye daldık, bir şey almasakta eskiler yaşanmışlıkları seyretmek bile başka bir haz.
Florensa'nın arka sokaklarında o kadar çok fazla çesitli Cafeler,restorantlar,ayak üstü küçük yerel fırınlar bulmanız mümkün ki hatta beslenme diyeti uygulayanlar glukoz,laktossuz yiyecekleri bulmakta mümkün,siz iyisimi arka ara sokaklarda bir gezindikten sonra ne yiyeceğinize karar verin.
Sonra bir Cafede içimiz ısınsın diye sıcak bir şeyler içtik,ardından vitrininde çok güzel toscana kurabiyelerini sergileyen bir fırından kurabiyeler aldık ,herbiri ayrı lezzette kurabiyeler.
Biraz daha dolaşıp kendimize deri çantalar alarak buluşma noktasına döndük ve otelimize geriye döndük.
Son gün Pisa için yollardayız öğlen yola çıkılacak biz de eşimle sabah erkenden kahvaltı sonrası sahilde yürüyüş yaptık,mis gibi havada deniz, orman ve tatilimizin sonlarına yaklaşmıştık.
Akşamdan hazırladığımız valizlerimizi otobüse yerleştirdik ve 12 gibi yola çıktık,13:30 civarı dünyaca ünlü eğik kulenin bulunduğu şehir Pisa'daydık.
Müzeler yada Mucizeler Meydanı diye anılan bir alanda çan kulesi olarak 1173 yılında inşaatına başlanan Pisa Kulesi 3.katın inşaasında eğilmeye başlayınca inşaatı savaşlardan dolayı bir 100 yıl sonra tamamlanmış,lakin eğilmeye devam etmiş 1999 dan 2001 e kadar 10 yıl güçlendirme çalışmaları devam etmiş ve 2001 de yeniden açılmış, kulenin üstüne çıkıp Pisayı kuş bakışı seyretmek mümkün.Bir mühendislik hatasından kaynaklanan eğilme Pisa Kulesini dünyaca ünlü bir Kule haline getirmiş.
Tabii Pisa da ne yapılır ?
Hatrı kalmasın dedik ve biz de bolca fotograf çekildik!
2,5 saatlik gezinin ardından Hamburg 'a doğru 16:00 civarı yola çıktık.
Arada yol için süper marketten alışverişlerimizi yaptık ve 3 Ekim çarşamba günü saat 11:30 da Hamburg a ulaştık.
O gün hiiiiiiç bir şey yapmadan yol yorgunluğumuzu attık ve her zaman her kültür seyahatinden sonra dediğim gibi "bir mutlu yorgunluğun daha sonuna geldik" .
Yola çıktığınız insanlar çok önemli, geçirdiğimiz bu tatil benim hafızamda sadece Toscana tatili olarak değil, aynı zaman da hep hoşgörü, saygı ve neşeli olan grup arkadaşlarımlada hafızamda yerini aldı ve dönüş yolu boyunca düşünerek doğru karar verebilmem için de bu gezi vesile oldu.
Sağlıklı güzel yarınlar dileğiyle...
Sevgiyle hoşca kalın !




































































Kommentare
Kommentar veröffentlichen