Paris ve ünlü Disneyland...
PARIS ve ünlü DISNEYLAND !!!
Bir çok kez Fransa'ya gezilerim oldu, ama mutlaka Paris i de görmem gerek fikri yada istek hiç oluşmadı, çalıştığım Seyahat Acentası yoğun istek üzerine Paris-Disneylanda gezi düzenleyince fiyatı da ilk olduğundan dolayı kampanya fiyatı, çok cazip olunca, ben de özellikle oğlum için Disneylanda, akabinde de Parisi görmek için Ekim 2017 de Hamburg'dan Paris'e yine otobüsle 2 günlük bir turla katılmış oldum.
Cuma akşamı yola çıktık,sabah saat 9:30 gibi Disneylanddaydık.Akşam saat 19:00 a kadar tüm gün Disneyland da eğlenceli saatler geçirdik.Ben oldum olası Lunapark gibi yerleri pek de sevmem, ben çocukken memlekette sene de bur kurulan Panayıra giderdik ki, yine sene de bir Fuarlara o zaman da uçan sandalyelere yada gondola binerdim ama çocuklarım istediği için gidiyor biraz zaman geçirip hiç bir şeye binmeden geriye gekiyorum.
Disneyland oldukça kalabalıktı, her oyuncak için uzun kuyruklar mevcuttu benim oğlan da seçici olunca aralarından değişik olanlarını seçerek ve sıra bekleyerek bir kaç oyuncağa bindik.
Iyi deşarj olduk , çığlık atarak, oğlumla sımsıkı ellerimizi tutarak çabuk bitmesini dileyerek nihayet indik.Ufffff sonun da, bu korku da değil aslında, adrenalin olayı herhalde.
Güneşli sıcak havada bolca dolaşıp meydan gösterilerini,Disneyland figürlerinin müzikli geçit törenini seyrederek park gezimizi butirmiş olduk.
Ama inanın demedim değil, Disneyland dünyaca methi olan Park bence çok da abartıldığı kadar değildi ,bizlerin Almanya da tanıdığımız büyük Parkların biraz daha büyükçe gösterişli olanı, tabii nacizane benim düşüncem.
Disneyland parka hazırlıklı gitmiştik, çantalarımızda aparatif yiyeceklerimiz vardı,parkta çok pahalı olduğunu duymuştuk ama
akşama doğru patates kızartması ve balık bürger satın alarak karnımızı doyurduk, akşam otele geçtik, çok yorulmuştuk ve hemen dinlenmek için yataklarımıza uzandık, sabah erkenden Parisi gezmek için yollara düşecektik.
Güzel deliksiz bir uykunun ardından sabah kahvaltısına geçtik.Fransızlarda kahvaltı kültürü bizdeki gibi zengin değil, peynir çeşitleri,baget ve cruvasan la karnımızı doyurup grupla için lobide buluşarak Paris turuna başladık .
Yoldan rehberimizi aldık ve önce otobüsle bizlere Parisin önemli olan tarihi eserlerini anlatarak Notre Dame Katedrali,Sainte Kapelle,Musee du Louvre,Concorde Meydanı,Champs-Elysees sokağı,Arc de Triomphe(Zafer Takı),Eyfel Kulesinin uzaktan görebileceğimiz olduğu Place du Trocadéro meydanında durup Eyfel Kulesinin fotoğraflarını çekip,sonra yakından görmek için Eyfel Kulesinin yanına kadar gittik.
Marathondan dolayı trafik çok karışmış ve hızla ilerlemek mümkün olmuyordu,Rehberimiz Paristeki şoförlerin kurallara kendileri istediği gibi uyarlar ,lütfen trafikte dikkatli olun uyarısında da bulundu.
Burada rehberimiz bizi bıraktı, kuleye çıkmak isteyenlerin oluşturduğu kuyruk çok fazlaydı biz de herkes kendi serbest zamanını istediği gibi değerlendirsin düşüncesiyle,otobüsümüz bizi Zafer Takının olduğu alanda bıraktı ve saat 19:00da yeniden otele dönmek isteyenleri alacağını bildirdi.Saat 12 civarıydı çocuklu arkadaş grubumla başladık önce karnımızı doyurup yola revan olacaktık fazla zamanımız olmadığından yine fastfood takılacaktık,böyle zamanlarda en hızlısı,hatta pizza yemek isteyen bir arkadaş 15 dk.sonra bize katıldı restauranttaki yoğunluktan dolayı 1 saati bulurmuş siparişinin gelmesi ,herneyse hızlıca yedik ve Zafer Takının olduğu meydandan Şanzelize sokağından aşağıya doğru Concorde Meydanına doğru inecek,oradan da Louvrenin olduğu yer ve yukarıya doğru Sanatçılar Tepesine ve Sacré Coeur Katedraline gidecektik.
Aman benim grup daha alış-veriş mağazalarının olduğu sokakta yavaşlamaya başladı,hadi diye diye biraz ilerledik ki sonun da dönüp " arkadaş bu tempo ile ilerlememiz mümkün değil,ben buraya gelmişken görmek istediğim yerlere gideceğim ve ayrılıyorum ,siz kendi temponuza göre gezin" diyerek oğlumla gruptan ayrıldık.
Concorde Meydanına kadar geldik burada bir kaç fotoğraf çekip,Louvre Piramidinin öncesinde bulunan parkta biraz oturup soluklandık.Hava o kadar güzeldiki çimenlere serilmişti herkes.
Sonra Kadetrale doğru yine yürüyerek yol aldık etrafa bakarak,nihayet sonunda geldik,çok güzeldi tepeye çıkan merdivenler kalabalık, zor geçiyordu insan önce güvenlik kontrolünden geçerek kadetralin içine girdik,bir de ayine denk gelmiştik.Biraz izledik,dışarıya çıkıp müzik eşliğinde kurulu standları içeceklerimizi yudumlayarak biraz dolaştık, yeniden geriye doğru yol aldık,bir pastanenin önünden geçerken nefis görüntüleriyle bir kaç fransız usulü pastalardan aldık ve saat 17 civarı bir taksiyle buluşma noktasına yakın Şanzeliye gittik.Taksi tahmini 12,-€ tuttu uygundu.
Oğlumla Şanzelide bir cafeye oturduk ve hem dinlendik ,hem de fransaya has birşeyler yedik.
Saat 19 da arkadaşım oğlumuda alıp otele geriye döndü biz de 4 arkadaş Parisin gecesini de görmek için dolaşmaya başladık, Eyfel Kulesi manzaralı bir Türk Gencinin Kız arkadaşına biraz evlilik teklifine şahit olduk,bizler de tebrik ederek
Eyfel Kulesi yakınlarında güzel bir Cafe-Bar da oturduk sohbet ederek ardından yine bir taksiye binerek otelimize geriye döndük.
Sabah kahvaltı ve saat 9 da başlayan ünlülerin mezarlığı Mentreul e gittik,açık hava müzesi gibi heykeller,anıtların bulunduğu mezarlıkta Yılmaz Güney ve Ahmet Kayanın mezarlarını ziyaret ederek, Hamburg a saat 11:30 civarı geriye döndük.
Oğlum Ahmet Kayanın ölümümden 1 gün sonra dünyaya geldi , müziğin evrenselliğiği ve ölümsüzlüğüne inanan ben Ahmet Kayaya müziklerini dinleyen ve söyleyen oğlumdan da selam götürdüm.
Bir gezinin ardından yenisine diyerek mutlukukla döndük.
Sağlıklı güzek yarınlara
Sevgiyle hoşca kalın...
Bir çok kez Fransa'ya gezilerim oldu, ama mutlaka Paris i de görmem gerek fikri yada istek hiç oluşmadı, çalıştığım Seyahat Acentası yoğun istek üzerine Paris-Disneylanda gezi düzenleyince fiyatı da ilk olduğundan dolayı kampanya fiyatı, çok cazip olunca, ben de özellikle oğlum için Disneylanda, akabinde de Parisi görmek için Ekim 2017 de Hamburg'dan Paris'e yine otobüsle 2 günlük bir turla katılmış oldum.
Cuma akşamı yola çıktık,sabah saat 9:30 gibi Disneylanddaydık.Akşam saat 19:00 a kadar tüm gün Disneyland da eğlenceli saatler geçirdik.Ben oldum olası Lunapark gibi yerleri pek de sevmem, ben çocukken memlekette sene de bur kurulan Panayıra giderdik ki, yine sene de bir Fuarlara o zaman da uçan sandalyelere yada gondola binerdim ama çocuklarım istediği için gidiyor biraz zaman geçirip hiç bir şeye binmeden geriye gekiyorum.
Disneyland oldukça kalabalıktı, her oyuncak için uzun kuyruklar mevcuttu benim oğlan da seçici olunca aralarından değişik olanlarını seçerek ve sıra bekleyerek bir kaç oyuncağa bindik.
Iyi deşarj olduk , çığlık atarak, oğlumla sımsıkı ellerimizi tutarak çabuk bitmesini dileyerek nihayet indik.Ufffff sonun da, bu korku da değil aslında, adrenalin olayı herhalde.
Güneşli sıcak havada bolca dolaşıp meydan gösterilerini,Disneyland figürlerinin müzikli geçit törenini seyrederek park gezimizi butirmiş olduk.
Ama inanın demedim değil, Disneyland dünyaca methi olan Park bence çok da abartıldığı kadar değildi ,bizlerin Almanya da tanıdığımız büyük Parkların biraz daha büyükçe gösterişli olanı, tabii nacizane benim düşüncem.
Disneyland parka hazırlıklı gitmiştik, çantalarımızda aparatif yiyeceklerimiz vardı,parkta çok pahalı olduğunu duymuştuk ama
akşama doğru patates kızartması ve balık bürger satın alarak karnımızı doyurduk, akşam otele geçtik, çok yorulmuştuk ve hemen dinlenmek için yataklarımıza uzandık, sabah erkenden Parisi gezmek için yollara düşecektik.
Güzel deliksiz bir uykunun ardından sabah kahvaltısına geçtik.Fransızlarda kahvaltı kültürü bizdeki gibi zengin değil, peynir çeşitleri,baget ve cruvasan la karnımızı doyurup grupla için lobide buluşarak Paris turuna başladık .
Yoldan rehberimizi aldık ve önce otobüsle bizlere Parisin önemli olan tarihi eserlerini anlatarak Notre Dame Katedrali,Sainte Kapelle,Musee du Louvre,Concorde Meydanı,Champs-Elysees sokağı,Arc de Triomphe(Zafer Takı),Eyfel Kulesinin uzaktan görebileceğimiz olduğu Place du Trocadéro meydanında durup Eyfel Kulesinin fotoğraflarını çekip,sonra yakından görmek için Eyfel Kulesinin yanına kadar gittik.
Marathondan dolayı trafik çok karışmış ve hızla ilerlemek mümkün olmuyordu,Rehberimiz Paristeki şoförlerin kurallara kendileri istediği gibi uyarlar ,lütfen trafikte dikkatli olun uyarısında da bulundu.
Burada rehberimiz bizi bıraktı, kuleye çıkmak isteyenlerin oluşturduğu kuyruk çok fazlaydı biz de herkes kendi serbest zamanını istediği gibi değerlendirsin düşüncesiyle,otobüsümüz bizi Zafer Takının olduğu alanda bıraktı ve saat 19:00da yeniden otele dönmek isteyenleri alacağını bildirdi.Saat 12 civarıydı çocuklu arkadaş grubumla başladık önce karnımızı doyurup yola revan olacaktık fazla zamanımız olmadığından yine fastfood takılacaktık,böyle zamanlarda en hızlısı,hatta pizza yemek isteyen bir arkadaş 15 dk.sonra bize katıldı restauranttaki yoğunluktan dolayı 1 saati bulurmuş siparişinin gelmesi ,herneyse hızlıca yedik ve Zafer Takının olduğu meydandan Şanzelize sokağından aşağıya doğru Concorde Meydanına doğru inecek,oradan da Louvrenin olduğu yer ve yukarıya doğru Sanatçılar Tepesine ve Sacré Coeur Katedraline gidecektik.
Aman benim grup daha alış-veriş mağazalarının olduğu sokakta yavaşlamaya başladı,hadi diye diye biraz ilerledik ki sonun da dönüp " arkadaş bu tempo ile ilerlememiz mümkün değil,ben buraya gelmişken görmek istediğim yerlere gideceğim ve ayrılıyorum ,siz kendi temponuza göre gezin" diyerek oğlumla gruptan ayrıldık.
Concorde Meydanına kadar geldik burada bir kaç fotoğraf çekip,Louvre Piramidinin öncesinde bulunan parkta biraz oturup soluklandık.Hava o kadar güzeldiki çimenlere serilmişti herkes.
Sonra Kadetrale doğru yine yürüyerek yol aldık etrafa bakarak,nihayet sonunda geldik,çok güzeldi tepeye çıkan merdivenler kalabalık, zor geçiyordu insan önce güvenlik kontrolünden geçerek kadetralin içine girdik,bir de ayine denk gelmiştik.Biraz izledik,dışarıya çıkıp müzik eşliğinde kurulu standları içeceklerimizi yudumlayarak biraz dolaştık, yeniden geriye doğru yol aldık,bir pastanenin önünden geçerken nefis görüntüleriyle bir kaç fransız usulü pastalardan aldık ve saat 17 civarı bir taksiyle buluşma noktasına yakın Şanzeliye gittik.Taksi tahmini 12,-€ tuttu uygundu.
Oğlumla Şanzelide bir cafeye oturduk ve hem dinlendik ,hem de fransaya has birşeyler yedik.
Saat 19 da arkadaşım oğlumuda alıp otele geriye döndü biz de 4 arkadaş Parisin gecesini de görmek için dolaşmaya başladık, Eyfel Kulesi manzaralı bir Türk Gencinin Kız arkadaşına biraz evlilik teklifine şahit olduk,bizler de tebrik ederek
Eyfel Kulesi yakınlarında güzel bir Cafe-Bar da oturduk sohbet ederek ardından yine bir taksiye binerek otelimize geriye döndük.
Sabah kahvaltı ve saat 9 da başlayan ünlülerin mezarlığı Mentreul e gittik,açık hava müzesi gibi heykeller,anıtların bulunduğu mezarlıkta Yılmaz Güney ve Ahmet Kayanın mezarlarını ziyaret ederek, Hamburg a saat 11:30 civarı geriye döndük.
Oğlum Ahmet Kayanın ölümümden 1 gün sonra dünyaya geldi , müziğin evrenselliğiği ve ölümsüzlüğüne inanan ben Ahmet Kayaya müziklerini dinleyen ve söyleyen oğlumdan da selam götürdüm.
Bir gezinin ardından yenisine diyerek mutlukukla döndük.
Sağlıklı güzek yarınlara
Sevgiyle hoşca kalın...























Kommentare
Kommentar veröffentlichen