Selam ...
Toscana gezimize günler kala sizlere Mayıs 2017 de ki Gardasee-Verona-Venedik gezimizi kısaca anlatmak istiyorum.
Yine otobüsle gittiğimiz bir gezi 13 saat sürdü,"onca yol çekilir mi" demeyin?, inanın eğer katılan yolcular kafa dengi ve eğlenceliyse siz zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz,zaten gece başlayan yolculuğun çoğu uykuda geçiyor, sabah saatlerinde etrafa bakarak, şarkılar, türküler söyleyerek bir de bakmışsınız ki varmışsınız.
Bu yolculuğumuz da sabahın erken saatlerinde öyle bir yerde gözlerimizi açtık ki Avusturya-Italya arası dağların arasında, harika manzarada, buz gibi havada ,dağların zirvesinde halen karları görmek mümkün dü ve verdiğimiz molada öyle bir kendimize geldik ki varana kadar bir daha uyku gözümüze girmedi.Hamburg dan gece yola çıkan otobüsümüz, öğlen saatlerinde Levico Terme (Löweneck) Kasabasına ulaştı ve otele yerleşip biraz dinlenip hemen kasabayı tanımak için dışarıya çıktık,doğal güzellikler içinde, göl kenarında bulunan, şifalı suları ile ünlü şirin bir kasaba.



Grup arkadaşlarımızla yediğimiz akşam yemeğinin ardından,oda da yaptığımız gece sohbetlerimizi erken sonlandırıp herkes odalarına dinlenmeye çekildi.
Sabah kahvaltının ardından otobüsümüz Italyanın en büyük gölü olan Gardasee göl kenarında bulunan kasabaları görmek için yola çıktı.
Ama kahvaltımızda grupça kendimizce söylendiğimiz şey italyanların zeytinin içinde olmalarına rağmen kahvaltıda zeytinin az olmasıydı,hatta sonradan öğrendik ki Tur Organizatörünün isteği üzerine büfeye zeytin eklenmiş normalde yokmuş.
Bizim ülkemiz bu konu da oldukça zengin, sofralarımızda yok yok,maşallah😊
Italyan rehberimiz bizi otobüste selamladı ve yol boyu tüm detayları ile bölgeyi anlatarak bize bilgiler verdi ve yol boyu bölgenin tropical iklime sahip olduğunu bir çok meyve ve sebzenin yetiştiğini bildirdi,tabii yol boyu bolca üzüm bağlarınıda gördük.
Ilk uğrak yerimiz,Garda Kasabasıydı 2 saatlik kısacık ihtiyaç molası ve kasaba turundan sonra Sirmione ye geçtik, ama bize yetmedi alış-veriş için az geldi😉 burası gerçekten çok şirin ve güzel bir kasaba ve tabii bize eşlik eden, müthiş sıcak, bol güneşli bir havamız vardı,çok şanslıydık.

Sirmionedeyiz...
Ilk olarak tekne turuyla, göl gezintimizi yapıyor ve yine kaptanımız Sirmione ve göl ile ilgili bilgiler veriyor.Sirmione Kalesi (Castello Scaligero) 13.YY da Mastino 1.della Scala tarafından yaptırtılmış ve Sirmione Gardasee nin incisi olarak tabir edilmekte.
Tekne turundan sonra serbest zaman yüzlerce çeşit dondurmasıyla meşhur bir dondurmacıda olduğunu öğrenen biz, up uzun bir kuyrukta dakikalarca bekleyip dondurmalarımızıda yiyerek gezmeye devam ettik, yine zamanımız az olduğu için hızlıca eski şehri turladık, benim böyle turlarda nasıl tempolu yürüdüğümü bazı arkadaşlarım çok iyi bilir,bir yer daha görebilmek adına hızlı bir Tur, alıştık artık.


                                                    

Sirmione den otobüsle 1 saat sonra Verona'ya vardık. Amfi Tiyatrosu, Arenası ile Roma Döneminden kalan tarihi, güzel ve yoğun turist kalabalığını yaşayan bir Şehir.


             

Yine biz çok şanslıyız dermişim Konserden dolayı öyle bir canlılık var ki şehirde M.Ö 30 da yapılan Arenanın karşısındaki Bra Meydanında canlı müzik grupları, standlar, eğlenen gençler v.s Arena nın önünden kalabalığın içinden tüm grubun geçmesi biraz uzun sürse de geçtik, önümüzde ciguli lakaplı Rehberimiz bizi yeniden toparlayıp öncelikle hırsızlara dikkat etmemizi bildiriyor ve dikkatli olun diyerek anlatımlarına devam ediyor, Signori (Dante) Meydanından son görülecek yer Julietin evi ve heykeli, sonrasında serbest zaman veriliyor.William Sheaksper in eseri tüm dünyada ölümsüz aşklarıyla tanınan Romeo ve Julietin aşkının yaşandığı şehir Verona, heykeli de gördük ve uğur getiriyor diye ellenen heykele muzip eşim de el sürmeden edemedi😄

Oldukça acıkan grup bir an da dağılıyor.Biz 10 kişilik grubumuzla bir pizza restaurantında italyanın meşhur pizzalarından yiyiyoruz,biraz dinlenip yeniden dolaşmak için kalkıp hediyelik eşya satan mağazalardan magnetlerimizi alıp gezmeye devam ediyoruz.

Geriye dönüş için buluşma yerine gidip otobüsle otelimize geriye dönüyoruz ve otobüste oldukça yorulduğumuzun farkına varıyoruz.

Akşam geç saatleri buluyor otele varmamız, ne gün dü?
Dolu dolu,eğelenceli,tarih ,doğa,kültür hepsini çok yoğun yaşayınca yorulmamak mümkün mü?
Sabah Venedik gezisi, erkenden yatmak gerek dedik, lakin yine de gece yarısı oldu, biraz dinlenmece diyerek herkes odalarına ayrıldı...
Kahvaltının ardından Venedik yollarındayız,1,5 saat sonra Venedik için Fusina Limanındayız , geçiş teknelerle yada büyük yolcu otobüsümü demeliyim her tür imkan var, burada bulunan otomobil parkına aracınızı park edip, Terminalden Venedik e geçip , gezdikten sonra da aracınızı alıyorsunuz.

Biz de otobüsten, deniz Otobüsüne binip karşıya geçtik ve Aşk Şehrinde gezimiz ilk önce gondolla kanallarda gezerek başladı.

                                


San Marco Meydanı, San Marco Bazilikası, Santa Maria della Salute Bazilikası, Rialto Köprüsü, Ponte della Paglia Köprüsü, Campanile di Santo Stefano Kulesi(Eğri Kule), Kiliseler ve ve ve dahaları için sizin de bir Venedik seyahatine çıkmanızı öneririm.
Bizim seyahat etmeyi seven bir arkadaş grubumuz var ve son senelerde hep birlikte seyahat edip, bolca anı biriktiriyoruz,seneler geçse de bazen muhabbetlerimize konu oluyor ve bizim hafızalarımızda hep tazeliğini koruyor, yine 10 kişilik kafa dengi grup Venedik sokaklarında resmen kendimizi kaybettik, son an da koştur koştur Deniz otobüsüne yetiştik, o da bir maceraydı.




 Kendimizi öyle bir koyvermişiz ki oldukça uzaklaşmışız ve saat 17 ye doğru buluşma noktasına gitmek için Rehberimizin dediğini uyguladık, sol kolunuz karayı, sağınız denize doğru dümdüz takip edin,et et yok hiç tanıdık yerlere benzemiyor, sonra donk etti burası ada ya sağ tarafın heryeri  deniz,hemen açtık google maps ten baktık ki üffff bizim ulaşmamız 15 dk.sürecek koş koş köprüler geçtik, dar sokaklar aştık soluk soluğa son an yetiştik, ama ne yetişme bittik, sonra da oturup soluklanmaya başladığımızda kıpkırmızı ter içinde kalmış halimize gülüyorduk.
Italyada ne yenir tabii ki ünlü pizza yada makarna Veronada Pizza yedik ,Venediktede makarna yiyelim dedik ve San Marco Meydanından ara sokaklarda ilerleyip önümüze çıkan taze makarnacıdan(fresh pasta to go) farklı lezzetlerde herkese hitap eden makarnalarımızı yine kuyrukta bekleyerek aldık,gittik ve afiyetl

Yine bir günü sona erdirdik ve akşam otelde sabah ki Hamburg yoculuğumuz için valizler toparlandı.
Bu arada yaşadığımız çok önemli bir durum da vardı, bir yakınımız Verona gezisinin akşamına çok kötü rahatsızlandı, ambulans, hastane derken telaşlı ve korku dolu bir gece yaşadım ve yanında kendisinin aile dostu bir abimiz kaldı, hastanede refakat etti, biz sabah turdaki arkadaşlarla herhalde yediği dokundu diye düşünürken, kendisi acil olarak yakınlardaki daha büyük bir hastaneye sevk edilip, ameliyata alınmış, hayatî tehlike arz ettiğinden, tabii bu arada Almanyadaki ailesine haber verildi ve oğlu ablamızın başına geldi,ameliyatı başarılı geçti ve biz de gönül rahatlığıyla geriye döndük.
Insanoğlu başımıza ne zaman,ne geleceği belli olmuyor,böyle Turlarada yakın bir arkadaşla çıkılmasında yarar var.
Yorucu,keyifli ve bir o kadar da güzel geçen bir Turu bitirip Hamburg a sağlıkla ulaştık ve nasipse çok yakında bir başka Italya gezisi için geri sayım başladı...
Hep diyorum Avrupada yaşayanlar istediklerinde bir çok yere rahat ve ucuz seyahat edebiliyor,bu fırsatı değerlendirmenizi ve SEYAHAT EDİP,SIHHAT BULMANIZI temenni ediyorum.

SAĞLICAKLA HOŞCA KALIN  ...

Kommentare

Beliebte Posts aus diesem Blog

Gurbet de dünyaya merhaba diyen, gurbetçi çocuğu iken yeniden ...

Beni bilen iyi bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir ! Hz.Mevlana

IYILIĞİN TÜM DÜNYAYI KUŞATMASI DİLEĞİYLE ❤️